Osmanlıca Sözlük IİFK
Kategori : Sözlükler
OSMANLICA SÖZLÜK
- I -
ılgıt ılgıt :yavaş yavaş, hafif hafif ıyan (ayan) :açık, belli
- İ -
içre :içinde, içeri ider :eder, yapar iftihar :öğünme ihtisap :eskiden "muhtesip" denilen belediye başkanının görevi, belediyeye verilen vergi ihvan :sadık içden, candan dostlar; tarikat arkadaşları iki cihan :dünya ve öte dünya (ahiret) ikrar :saklamayıp söyleme, bildirme, kabul etme, tarikata yeni giren kimseye uygulanan tören, söz verme ilacını görmek :çaresini bulmak imdi :şimdi inayet kıl :iyilik et, bağrşla inleyüben :inleyerek ins ü cin :insan ve cinler ireyhan (reyhan) :fesleğen çiçeği, güzel koku irmez :ermez, kavuşmaz, ulaşmaz irşad :doğru yolu göstermek irtikap :bir kötülük işleme, yiyicilik, rüşvet yeme iskancı :yerleştirici, konukçu iskan evi :göçebeleri belli yerlere yerleştirmek issi :sahip ittifak :birleşme ivaz :bedel, karşılık, karşılık olarak verilen şey ive ive :acele acele, telaşla
- K -
Kaabil :Adem Peygamberin öteki oğlu kaba :elbise, giysi kabal :ortaklaşa, ya da ücretle başkasının tarlasında çalışma kabail :kabileler kadd :boy kadem :ayak kadem basmak :varmak, basmak kadim :sonsuzluk, Tanrı'nın adlarından kadr (Kadir) :Kadir gecesi kahan :tarla kahan etmek, eylemek :sürmek, ekmek kail :razı kakıyor :kalkıyor kalıp :vücut kam :istenen, beklenen şey kamet :boy pos kamil :bilgili, olgun kişi kangı :kim, hangi kan :ölüm kan :maden kanara :mezbaha kandan :nereden Kani :Tanrı kanlı :kağnı kaplubağa :kaplumbağa kar :iş karangu :karanlık k'ar ü kenar :derinlik, kıyı karavul (karakol) :nöbetçi birlik ya da asker kaşane :köşk, konak kat :ön,huzur katar :dizi, sıra katarbaşı :yük hayvanlarını yöneten kervanbaşı katre :damla kavi :sağlam kavl :söz verme, sözleşme kavum :kavim, hısım akraba kayd (kayıd):bağ kayıd yemek :bağlanmak kazı :kadı, yargıç kazzaz :ibrişim büken, ip yapan kelam :söz kele kele :vah vah kem :kötü kemal :olgunluk keman :yay kemdamarlar:kötü huylar kemend :ip kemlik :kötülük, şer kerem :merhamet, bağışlama, onur, lütuf, iyilik kerem issi :onur sahibi, onurlu kişi keremkani :iyi huylu, güzel huylu kesbeylemek :kazanmak kesmik :buğday başaklarıyla karışık saman; harmanda iyi döğülmeyip ve kabuklarıyla karışık kalmış dane kesret :çokluk, bolluk kevneye :dünya ve ahiret kevn ü mekan :vücut ve yer key :ne vakit, ne zaman kıblegah :kıble yeri kıl hazer :çekin, sakın kıl ile yedilmek :inceden inceye götürülmek, eğitilmek, yetiştirilmek kırklar :kırk erenler (Sufılerce kırkların, diledikleri zaman diledikleri yerde görünebileceklerine inanılır.) kile :buğday ve arpa ölçeği olarak kullanılan tahtadan yapılmış kap kim :ki kiriş :ince bağırsaktan yapılan saz teli kinaye :düşünülen şeyi dolaylı olarak anlatmak, dokundurmak koçmak (koçuşmak) :sarılmak, kucaklamak koduk, kodak :eşek yavrusu, sıpa kohulıyan :koklayan komazım :koymam, bırakmam korkmazız :korkmayız kov :dedikodu, çekiştirme, arkadan söyleme koz :ceviz köcek :küçük; tarikata yeni girmiş olan; şeyhin hizmetinde olan derviş; oyun oynayan kökçek :güzel köşek :deve yavrusu kulan :yabani at, iki üç yaşında kısrak kunlamak, kulun :yavrulamak, doğurmak, kur'ağaç :kuru ağaç küfran :iyilik bilememe, gördüğü iyiliği, insanlığı unutma küfür :imansızlık külek :yoğurt, ayran koymaya yarar ağaç kova külli :hep, bütün, tüm
Osmanlıca Sözlük IİFK yazısı toplam 4368 defa okundu
Sayfayı Yazdır Arkadaşına Gönder
Bağlantılı Yazılar
|