Lise Gençliğinin Küfür Merakı
Kategori : Eğitim
Milli Eğitim Politikaları Lise Gençliğinin Küfür Merakı
Duygu SUCUKA
Ankara nın Kızılay semtinde dershaneler kümesinin
önünden yürüyorum. Etrafta, ellerinde çanta, dosya dersten çıkan, derse giden
öğrenciler yoğunlukta.
Üst geçit merdivenlerinin yanı başında durmuş
yüksek sesle konuşan, daha doğrusu küfürlerle birbirlerine izahat veren iki
öğrencinin yanından geçiyorum. Karşılıklı birbirlerine söyledikleri lafları,
normal konuşma görüntüsü içerisinde sarf ettikleri küfürleri istemesem de
duydum. Belli ki çok iyi arkadaşlar. Ama konuşma stilleri bu olmalı. Öyle
küfürlü sözler ki, tüylerim diken diken oldu desem yeridir. Dönüp bir iki laf
etsem mi diye düşündüm ama onların ağzından çıkanları duymamış olmayı tercih
ettiğim için yürüyüp gittim. Sonra içimde bir acı hissettim. Hem okul, hem
dershane eğitimi alan bir neslin toplumsal yansıması çok üzdü beni.
Bizim eve çok yakın bir lise var. Devlet okulu. Çocukların okuldan giriş çıkış
saatlerine genellikle denk gelirim. Kümeler halinde gruplaştıkları, bazen
atıştıkları, bazen de ellerinde sigarayla caka sattıkları dikkatimi çeker.
Bizim sitenin çocukları (genellikle lise öğrencileridir) futbol
sahasında oyun oynarlarken bazen öyle küfürler savururlar ki kendilerini çevrede
kimin duyup kimin duymadığı onlar için hiç önemli değildir. Gene de beni görünce
dikkat kesilirler. Bunlar lise gençliğinin küfürlü çehresinden
vermeye çalıştığım birkaç örnek. Hem de eğitimli, varlıklı kesimlerden birkaç
örnek. Eğitimli kesim böyle ise eğitimsiz kesimler için ne söylemek gerekir
acaba Biraz evde, biraz okulda horlanan ve dışlanan çocuk
sokaktaki adetleri, sokaktaki sözleri, sokaktaki davranışı kendisine rehber
seçmektedir. Hiçbir aile, çocuğunun küfürbaz olmasını, normal konuşmasını
bile küfürlü sürdürmesini istemez. Hiçbir okul, öğrencilerinin sokak kültürü
taşımasını tavsiye etmez. Ancak bir yerlerde bir kopukluk var ki, bu
çocuklar sokak kültürüne meylediyorlar. Ne aileler, ne de okullar bu boşluğun ne
olduğu konusunda kendilerini sorgulamıyorlar. Kazanılması gerekli çocuklar, o
ince çizgideki gençler, ailelerin ve eğitmenlerin hatası sonucu dışlanıyorlarsa
eğer sokak kültürü bir anda hâkimiyet sağlayıveriyor onların
üzerinde. Lise yılları çok önemli bir dönemdir. Lise gençliği çok
meyilli bir atmosfer taşır. Ortaokulda her türlü olumsuz ve kötü davranışın
algılamasını yapmış olan öğrenciler liseye geldikleri zaman kolayca
kaybolabilmektedirler. İşte o zaman hep bir suçlu aranır. Çocuk mudur o suçlu,
okul mudur, aile midir? Bugün hangi lisenin ya da dengi eğitim
veren kurumun önüne gitseniz küfürleşen, küfrü günlük hayatında şakalaşma ve
hitap tarzı olarak kabul etmiş bir öğrenci kitlesi bulursunuz. Maç
tribünlerinden değil, okul önlerinden bahsediyorum. Onlara göre küfür etmek bir
marifettir. Ve gittikçe azalmak, küçülmek yerine maalesef çoğalmakta,
büyümektedir bu tablo. Okuldan toplu kaçışlar (ki bu işlevin en çok
vuku bulduğu dönem lise yıllarıdır), internete, kafe-bar, eğlence yerlerine
gidişler de körüklemektedir küfürlü ağızları. Çizgi dışı davranış bir kez
başladı mı arkasından gelen ilk tercihtir küfür. Bazen de kendini ispatlamanın
bir algılaması olarak yansımaktadır onların dünyasında. Bütün
öğrenciler küfrediyor ya da küfürlü konuşuyor diye bir durum söz konusu değil
elbette. Fakat özellikle lise gençliği arasındaki küfür olgusunun vahim
boyutlarda olduğu bir gerçektir. Bu aşamadan itibaren üzerinde durulması gerekli
seçenek, bu gerçeği değiştirebilmenin yolları olabilir
ancak. Anadolu lisesi, fen lisesi, meslek lisesi, devlet lisesi,
özel lise gibi ayırımlar yapılmadan, lise gençliğinin bugünü ve yarını üzerinde
stratejiler geliştirilmesi, okul-aile işbirliği içerisinde çözümler aranması
gerekmektedir. Milli Eğitim, ilköğretim öğrencilerinin türbanlı görüntüleriyle
gündeme gelmek yerine lise gençliğinin küfür yönüyle mücadele ederse daha
isabetli olur.
Kaynak:ANKARA ENSTİTÜSÜ
Lise Gençliğinin Küfür Merakı yazısı toplam 6703 defa okundu
Sayfayı Yazdır Arkadaşına Gönder
Bağlantılı Yazılar
|